Monday, December 29, 2008

Cumartesi

Başka hiç bir günün bu kadar özelliği yoktur. Hafta arası nasıl geçmişse geçsin cumartesi insan başka bir uyanır illaki arkadaşı, sevgilisi veya çocuğuyla ( eşini bilerek yazmıyorum gördüğüm kadarıyla eşler akşam yemeğinden itibaren devreye giriyor) yapacak bir progamı vardır. Hafta arasına göre giyim tarzı değişir, kahvaltı değişir uyku süresi zaten değişir. Bütün dertler bitmiştir tek dert bugün ne yapsaktır. Bütün lokantalar cafeler cumartesi gününü bekler, çoğu gece klubü cumartesi ful çeker.

Bunun yanında cumartesi çalışmak ta vardır. Hayatımda bir kış yapmak zorunda kaldım bu kadar kötü hatırladığım başka bir dönem heralde yoktur. Bütün keyif kaçar, sabah erken sonra gelip uyurum diyerek ve kendi kendini kandırarak uyanıp işe gidilir, 3-4 saat geyikle geçer sonra şaşkın bir şekilde ortada kalınır, ne cumartesi kahvaltısı edilmiştir ne uyku alınmıştır sanki yarım gün çalışılan bir gündür yaşanan.

Birde cumartesi düşmanları var biri üst katımda oturuyor ve cumartesi gününe elektrikli süpürge ile evi temizleyerek başlıyor. Öyle bir ses ki rüyalarıma inceden entegre oluyor ve ses efektli rüyalar görmeye başlıyorum. İki haftadır saat onlarda uyanıyorum bir kaç hafta daha devam ederse isyan bayrağı çekmeyi düşünüyorum.

Nedense bu insanlar beni buluyor ama adada karşı evin bahçıvanına teşekkürü borç biliyorum, beni cumartesi sabahı elektrikli testereyle palmiye budayarak uyandırarak bu tip durumlara karşı direncimi arttırdın.

1 comment:

imbat said...

Ahhh ahhh. Ben de bu dert bir tek bende var diye üzülüyordum. Her cumartesi üst kattaki bayan sabah 7'de başlıyor balkon yıkayarak. Ama bu arada plastik sandalyelerin sesi uykumun en tatlı yerinde kıyamet habercisi sur gibi geliyor bana. Üstelik ev hanımı. cidden zor bir durum. Uyarsanız bile devam ediyorlar. En radikal çözüm: en üst katta bir eve taşınmak.