Wednesday, November 4, 2009

Fransızca

Annem ve babam Fransız okulunda okuyup o kadar nefret etmişlerki bizi kardeşimle bu okullardan birine sokmadılar. İngilizce öğrenmemiz gerektiğine karar verip zaten ilkokulunda okuduğumuz Işık Lisesinde devam etmemizi sağladılar. Işık Lisesinde okumaktan her hangi bir pişmanlığım yoktur ve hayatımın en eğlenceli zamanlarını geçirdiğim yerdir.
Fransızca'ya dönersek son 5 seneye kadar sadece annem-babam bizden gizli konuşmak istediklerinde duyduğum bir dildi. Son yıllarda iş yaptığımız bu ülkenin insanları buralara çok gelir oldular ve haliyle bu insanlarla iş dışında da vakit geçiriyorum. İş konuşurken İngilizce akşam yemeklerinde "babam sağolsun" Fransızca konuşuluyor. Artık o kadar dinledim ki bazen anladığmı düşünmeye başlıyorum. Zaten Türkçe'de de Fransızca'dan geçmiş bir çok kelime var, ama bazıları nedense beni çok şaşırttı. "Kürdan" ilk şaşırtan kelime oldu, sonra babam Fransızca konuşurken metrekare dedi, baba dedim metrekare diyosun adam nerden anlayacak o Türkçe bir kelime... Değilmiş Fransızcadan ikinci bir kürdan vakası. Dün gece yine yemek, yine balıkçı, yine Fransızca muhabbet ben yine dinleyici. Bu sefer konu yemek manje kelimesi geçiyor ordan anlıyorum bir anda "meze" kelimesini kullandı annem. Yok artık dedim meze de mi Fransızca? Hemen sordum değilmiş. Nedense bir rahatlama geldi. Mezenin zaten İngilizcesi biraz şaibeli ne side dish ne de starter. Bu durumda annemin araya sokuşturduğu Türkçe kelimede hatası yok gibi gözüküyor.

No comments: